13 Aralık 2012 Perşembe

YARATICILIĞIN SONUNU İNTERNET Mİ GETİRECEK




         Michael Chricton’un The Lost World (Kayıp Dünya) romanından alınma bir paragrafı paylaşmak istiyorum.

         Romanda Malcolm adlı karakter siberalem aleyhine ateşli ve karamsar bir konuşma yapar ve herkesin birbirine bağlı olduğu bir dünyanın yaratıcılığın, inovasyonun ve evrimin sonunu getireceğine dikkat çeker.

        "Tüm dünyanın bir telle  birbirine bağlanması fikri kitlesel ölümle eşdeğerdir. Her biyolog en hızlı evrimin tecrit durumdaki gruplarda olduğunu bilir. Bin tane kuşu okyanusta bir adaya koyduğunuzda çok hızlı evrim geçirirler. On bin kuşu büyük bir kıtaya koyduğunuzda evrimleri yavaşlar.Bizim türümüzde ise evrim çoğunlukla davranışlarımız aracılığıyla gerçekleşir. Uyarlanmak için davranışlarımızı yenileriz. Ve yeryüzündeki herkes, yenilenmenin sadece küçük gruplarda gerçekleştiğini bilir. Üç kişilik bir heyet oluşturduğunuzda onlara bir şey yaptırabilirsiniz. On kişiyle bu iş daha güçleşir. Otuz kişiyle hiçbir şey olmaz. Otuz milyonla ise imkansız hale gelir. Bu kitlesel medyanın etkisidir ve herhangi bir şeyin olmasını engeller. Kitlesel medya çeşitlilikleri bastırır, her yeri aynılaştırır. Bangkok, Tokyo ya da Londra hepsi aynıdır: Bir köşede Mc Donald’s, diğer bir köşede Benetton, yolun karşı tarafında Gap mağazası vardır. Bölgesel farklılıklar kaybolmuştur. Kitlesel medya dünyasında zirvedeki on kitap, on albüm, on film ve on fikir dışında her şey özürlüdür. İnsanlar yağmur ormanlarındaki canlı türlerinin çeşitliliği kayboluyor diye kaygılanıyor. Peki ya bizim en gerekli kaynağımız olan entellektüel çeşitliliğe ne olacak? Entellektüel çeşitlilik, ağaçlardan daha hızlı yok oluyor. Ama onu hesaba katmadığımız için, şimdi beş milyar insanı beraberce bir siberaleme yerleştirmeyi planlıyoruz. Bu, türlerin tamamını donduracak. Her şey birden bire duracak. Herkes aynı zamanda aynı şeyi düşünecek. Küresel tekdüzelik…"

         Malcolm, belki de çok uç görüşleri olan keskin bir karakter. Anlattıklarının bir kısmı olayı ajite edip dikkat çekmek için yapılmış bir abartı olsa da haklı olduğu noktalar da yok değil. Siberalem'in insanlığa kattıklarının yanında insanlıktan götürdüklerini de tartışmazsak o katkılardan doğru düzgün faydalanamayız.

         Yaratıcılığı körüklediğini düşündüğümüz internet acaba tam tersine yaratıcılığımızı köreltiyor mu? Daha çok bilginin daha çok yaratıcılık getirdiği bir yanılgı mı yoksa?.. Kopya çekmenin meşru olduğu bir çağdayız. Yapılan hiç bir şey gizli kalmıyor. Eskiden Lurzer's Archive'den kopya çeken reklamcılarımız şimdi çok daha kolay yoldan; Ad's of the World'den kopya çekiyor. En orijinal bulduğumuz fikirlerin bile daha önce yapılmış olması bizi sükut-u hayal'e uğratıyor. Uğratmasın. Siberalem'in çocukları olarak biliyoruz ki, artık tüm dünyada "aklın yolu bir."

         Herkesin aynı anda aynı şeyi düşüneceği bir duruma doğru mu gidiyoruz buna çok emin değilim. Bu çok basit ve kaçamak bir tespit olur. Ben, bahsettiğim her türlü olumsuzluğa rağmen, insan var oldukça yaratıcılığın da var olacağını düşünüyorum (düşünmek istiyorum) az ya da çok...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder