2 Aralık 2013 Pazartesi

İlk Taşı Günahsız Olan Atsın

Artık Türkiye’de karşılaştırmalı reklam yapmak serbest. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün onayının ardından Resmi Gazete‘nin 28 Kasım 2013 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Kanun, ‘Ticari reklam’ başlıklı 61′inci maddesinin 5′inci fıkrasında yer verilen “Aynı ihtiyaçları karşılayan ya da aynı amaca yönelik rakip mal veya hizmetlerin karşılaştırmalı reklamı yapılabilir” ifadesi ile karşılaştırmalı reklamların da önünü açıyor.

Reklamcıların yıllardır beklediği bir serbestlik bu. Karşılaştırmalı reklam yasal olursa, fikir bulmak oldukça kolaylaşır. Daha etkili mesaj verebilmenin önü sonuna kadar açılır. “Tüketici aptal değil ki canım, herhalde anlıyordur reklamda eleştirdiğimiz rakip markanın hangisi olduğunu” muamması tamamen ortadan kalkar. Markalar derdini daha iyi anlatır. Tüketici, markanın derdini daha rahat anlar.

Tabi ki tüm bu varsayımlar ideal olan üzerine… Türkiye’de bu işi yüzümüze gözümüze bulaştırma riskimiz de yok değil bana kalırsa. Malum, yılların birikmişliği var. Markalar yasanın verdiği gazla olaya bodoslama dalarsa işimiz var demektir. Egosunu tatmin etmek isteyen fırıldak reklamcıların bulacağı cin fikirlerin bir şekilde hayata geçmesi durumunda, rakip markalardan gelecek ataklarla ortalık savaş alanına dönebilir! 


Malum, ne kadar inkar etsek de dedikoduyu çok severiz. Arkadan eleştirmek kolaydır da, birini yüzüne karşı eleştirmek zordur bu memlekette. Karşılaştırmalı reklamın en iyi yapıldığı Amerika’da ise durum pek böyle değildir. Orada düello kültürü vardır. Yüz yüze hesaplaşma makbuldür. Açık bir toplum olmanın sonucu olarak kompleks düzeyleri düşüktür. Amerika’da IBM tüketicileri, kendilerini aşağılayan Apple reklamlarına gülüp geçebiliyorlar. Dolayısıyla o kültürde gayet normal karşılanan karşılaştırmalı reklam bu kültürde nasıl karşılanacak hep beraber göreceğiz.

Özellikle GSM sektöründe ciddi bir kapışma beklemeliyiz. Malum en büyük rekabet hala GSM sektöründe yaşanıyor. Akaryakıt ve dayanıklı tüketim malları sektörlerinden de bir atak bekliyorum. Tıpkı ABD’de olduğu gibi elektronik markaları da kapışabilir. Ancak Coca Cola-Pepsi savaşının Türkiye’de yaşanacağını zannetmiyorum.

Korkum, bu işin abartılıp sakız markalarımızın bile karşılaştırmalı reklam yapma aşamasına gelmesi. İşte o zaman iş, içinden çıkılmaz bir noktaya gelir. O noktaya varırsa da yasaklamayı çok seven devletimiz “size bu kadar özgürlük fazlaymış” diyerek karşılaştırmalı reklamı tekrar yasaklayabilir.

Şu an ajanslarda ne yaratıcı fikirler dönüyordur kim bilir. Yakın zamanda bizleri çok eğlenceli günlerin beklediğine eminim. Haydi bakalım “ilk taşı günahsız olanınız atsın!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder