21 Kasım 2012 Çarşamba

ÜLKER'İN KOMİLİ İLE İMTİHANI





            Komili'nin öyküsü 1878 yılında Midilli adasında başlamış. O yıllarda ada Osmanlı toprağı. Komi'li Hasan, Midilli adasında sabun ve zeytinyağı üreterek geçimini sağlamaktaymış. Aile, Lozan Anlaşmasından sonra Ayvalık'a göç etmiş ve Komili'nin öylüsü burada devam etmiş.

            Marka kavramının daha sözkonusu bile olmadığı o yıllarda, "kalitesiz ürünle tüketiciyi bir kez kendini ebediyen kandırırsın" diyerek yola çıkan Komi'li Hasan kuşaklar boyu sürecek çok sağlam bir marka yaratmış.


            Komili’yi hepimiz zeytinyağı markası olarak biliriz. Ancak Komili, 1995 yılında Unilever tarafından satın alındığından beri sabun, şampuan gibi farklı ürün gamlarında sahneye çıkmaya başladı. 2008 yılında Unilever, Komili’yi satmaya karar verdiğinde, Anadolu Grubu ve Ülker satın almak için büyük bir yarışa girdi. Kazanan Anadolu Grubu oldu. Fakat çok süre geçmeden Ülker Grubu az da olsa istediğini aldı. Yapılan anlaşmaya göre Komili zeytinyağı Anadolu grubunda kalacak, fakat diğer bütün ürünlerin hakkı Ülker Grubuna geçecekti. 


            Ülker, bir süredir Komili markasını parlatmak için çaba sarf ediyor. İşin iletişim çalışmaları kısmı eksik kalsa da Ar-Ge konusunda bir hayli çalışkanlar. Ülker Grubuna ait Komili ürünleri: Şampuanlar, duş jelleri, sıvı sabunlar, katı sabunlar, bebek ürünleri, çocuk ürünleri, kağıttan mamül havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları ve mendiller... Ürün yelpazesini geniş tutmak Ülker Grubunun alameti-farikası ancak tüketicinin kafası karışık. O hala Komili’yi zeytinyağı olarak biliyor ve öyle kullanıyor. Komili tuvalet kağıdını görünce “nasıl yani zeytinyağlı tuvalet kağıdı mı olur?” diye düşünüyor. Şampuan ve duş jeli zeytinyağlı olmak kaydıyla bir şekilde kabul edilebilir (kaldı ki zeytinyağlı olmayan bir sürü çeşitleri var.) fakat diğer ürünler biraz zorlama sanki.

            Böyle bir ürün genişlemesi bana çok mantıklı gelmiyor. Ancak tahmin ediyorum ki, Ülker Grubu bunlarla sınırlı kalmayacak. Daha da ötesi, Anadolu Grubu "benim marka imajıma zarar verecek kadar genişleyemezsin" şeklinde bir tepki de vermeyecek. Komili markası iyice sündürülecek.

            Bu durum zekice dizayn edilmiş bir reklam kampanyasıyla tabi ki tolare edilip, tüketicinin gözünde mantıklı bir noktaya çekilebilir. Ülker Grubunun böyle bir planı olup olmadığını bilmiyorum ama olması gerekli.

            Bütün bu yorumları, satış rakamlarını bilmeden yaptığımı belirtmeliyim. Belki de, satışlar çok iyi. Ülker grubunun raflarda öyle sarsılmaz bir krallığı var ki, bu çok büyük bir avantaj. İsterse ürününü tüketicinin gözüne gözüne sokabilir, fiyat kırarak insanları alıştırabilir vs. Belki de bunları yapıyor veya planlıyorlar. Kim bilir...








        




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder